Edit: Şimdiye kadar görmüş olduğum en iyi İstanbul panaroması Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde sergileniyor. İlgilenenlerin dikkatine.
13 Ağustos 2010 Cuma
Harita vs İstanbul
Edit: Şimdiye kadar görmüş olduğum en iyi İstanbul panaroması Beşiktaş'taki Deniz Müzesi'nde sergileniyor. İlgilenenlerin dikkatine.
Gönderen Armağan zaman: 14:15
10 Ağustos 2010 Salı
Wikileaks
Gönderen Armağan zaman: 21:58
Sanal Sosyal Hayat
Hepimiz artık birtakım sosyal ağların üyesiyiz. Eskiden bir tek kontrol ettiğimiz e-mail hesaplarımız varken şimdi bunları da kontrol etmek zorunda hissediyoruz kendimizi değil mi? Hatta öyle bir duruma gelindi ki Blackberry ve iPhone'larınıza dahi girmediler mi? (Bu konuda eski bir yazım burada.) Bir ara da Second Life belası musallat olmuştu ne yapacağını bilemeyen dünya vatandaşıma; neyse ki etkisini yitirdi sanırsam. Her geçen gün ise bir yenisi ekleniyo internet bulutuna. Sizi bilmem ama be facebook ve linkedin'den sonra koptum mevzudan.
Gönderen Armağan zaman: 21:39
8 Ağustos 2010 Pazar
Rainbow Flight
Daha önce böyle bir şey görmemiştim. Akdeniz'de Nice üzerinde uçmakta olan bir uçak müthiş bir görsel şova davet ediyor bizleri:
Gönderen Armağan zaman: 13:05
4 Ağustos 2010 Çarşamba
Cassini
Hatırlıyorum da uzay araçları Spirit ve Opportunity'nin Mars'a inecekleri günü heyecanla beklemiş ve her gün yayınlanan raporları büyük bir merakla takip etmiştim. Bir süre önce Satürn'ün yörüngesine de bir araç konuşlandırıldı. Tanıştırayım: Cassini. Cassini sağ olsun zaman zaman Satürn'ün uydularına yakın geçişler yapıp -sizden iyi olmasın ama- harika fotoğraflar çekiyo ve görmek isteyebilirsiniz diye de burada sergiliyo.
Gönderen Armağan zaman: 10:59
3 Ağustos 2010 Salı
Ekümenopolis
Yönetmen İmre Balanlı, hala montaj aşamasında olan uzun metrajlı belgesel filmi Ekümenopolis'te "kaos"a sürüklenen İstanbul'u masaya yatırıyor. Şehir planlaması gerçeğini konunun uzmanlarıyla irdeliyor. Toplumun bilinçlenmesi adına böyle bir çalışmanın eksikliğini uzun zamandır hissediyorduk doğrusu da, bu üçüncü köprü tartışmaları tuzu biberi olmuştu işin. Şimdi tam da en ihtiyaç duyduğumuz zamanda umarım maddi zorluklar bir an önce aşılır da film bir şekilde bir yerlerde gösterime girer. Gerekli talebi yaratmak adına bize de çevremizdekileri haberdar etmek gibi bir görev düşüyor sanırım. Ne dersiniz?
Gönderen Armağan zaman: 15:41