".....Biz, anneannemizden daha az mutluyuz. Çünkü anneannemiz bizim kadar çok mutluluk istemiyordu. Mutluluğu bu kadar çok istemiyordu.....Bizden bir ya da iki önceki kuşak bizim kadar çok "son" görmedi. İlişkilerde bizim kadar çok son yaşamadılar. İşlerine bizim kadar hızlı son verilmedi, bizim kadar yeniden başlamak zorunda kalmadılar. Her son, yas demektir. Sonlandırdığınız şeyle ilgili ne kadar az şey hissederseniz hissedin bu, böyledir. Dolayısıyla bizler mutluluğun peşinden koşan ve aslında neredeyse aralıksız yas tutan bir kuşağız. Sevgililerin, arkadaşların, işlerin, evlerin, mahallelerin yani terk ettiğimiz her şeyin yasıyla doluyuz. Düşünün, anneannenizi düşünün."
Ece Temelkuran/Habertürk/20.11.2010
Being: Liverpool
10 yıl önce