BLOGGER TEMPLATES - TWITTER BACKGROUNDS »

28 Mayıs 2010 Cuma

Okan Bayülgen

Sanırım artık bu adamdan bahsetmemizin zamanı geldi. Askerden dönüşümle birlikte beni şaşırtan mevzulardan biri de kendilerini haftada üç gece, ülkenin yüksek rating alan kanallarından birinde, en azı üç saat olmak üzere, canlı programlar yaparken bulmuş olmamdır! Bu bir tür hegemonya değil de nedir söyler misiniz?


Bu iş nasıl oldu da böyle bir hal aldı? Hani hepinize itici geliyodu Okan(!)? Konuklarına ve telefonla katılanlara davranışından, edepsiz tavırlarından, olur olmaz söylemlerinden rahatsız oluyordunuz hani? Neden izlediniz, neden aradınız; hatta neden konuk olarak katıldınız o zaman söyler misiniz? Kendinize söyleyebiliyor musunuz?

Kendi fikrim şu: Şimdiye kadar eski programı Zaga'yı sadece bir kez izlemiş ve yukarıdaki nedenlerden ötürü bir daha lafını dahi ağzıma almamış birisi olarak, şu andan itibaren Okan Bayülgen'e saygı duyuyorum. Neden mi?

Birincisi, gördüm ki adam hala aynı adam, konukları aşağılayan tavırlar, tasvip etmediği bir şey söylendiği anda telefon görüşmelerini kesmeler vb. Çizgisini bozmamış yani.

İkincisi, bahsi geçen hakimiyet nihayetinde somut bir başarıdır. Yani siz onaylasanız da onaylamasanız da... Belki de televizyon tarihimizin gelmiş geçmiş en başarılı adamıyla karşı karşıyayız.

Üçüncüsü, hakkını vermemiz gerekiyo ki bu adam kamera karşısında -mış gibi yapmıyor; yani ne ise o! Bu onu çoğu zaman kaba gösterse de, başarısının anahtarı da bu diye düşünüyorum.

Son olarak da şunu söyleyeyim: Kimsenin günlük hayatında konuşmadığı, konuşmaya dahi cesaret edemediği; hatta birçoğu da tabu ilan edilmiş birçok konuyu bu adam gelin konuşalım diyor adeta programlarında. Yaptığı programların bir emsali daha var mı, peki ya rakibi? Bence yok.

Takipçisi olucam...

P.S. Yeri gelmişken, blog üzerinde yorum yapamadıklarına dair şikayet alıyorum arkadaşlardan. Doğrudur, kirlilik yaratmaması için yorum yapılmasını engelledim arkadaşlar. Fakat her girdim Facebook profilim üzerinde de yayınlanıyor. En azından Facebook kullanıcıları bu yolla katkıda bulunabilirler yorumlarıyla. Diğerleri için özürlerimi sunuyorum.

Edit #1: Bundan yedi ay önce bu adama saygı duyduğumu söylemişim. Ve demişim ki ".....
konukları aşağılayan tavırlar.....". Herkese aynı tavrı sergilemiyodu, kim nasıl davranılmayı hak ediyosa öyle davranıyordu. Belki de hoşuma giden bu olmuştu. Gelgelelim çok önemli bir hususta büyük bir yanılgıya düştüğümü fark ettim. Sonuçta o insanları da programına davet eden oydu ve tüm bunlar tabii ki de rating uğrunaydı. Ve ne yazık ki ben de bu tuzağa düşmüş, bu çirkinliğin bir parçası olmuştum. O günden sonra bir daha izledim mi, hayır; ama fark etmez, o yazıyı kaleme almıştım bir kere!

Fakat bu video'nun bana hissettirdikleri bambaşka oldu. Tamamıyla başka bir yazının konusu olmakla beraber, kendi adıma ne derece üzüldüğümü ve utandığımı ne kadar uğraşsam da tarif etmem zor. Çirkinliğin bu boyutlara varacağını bilemezdim, beni affet Emenike!

P.S. Yaptığın programın seviyesi zaten düşükmüştü Okan, kimse kimseyi daha fazla kandırmasın. Hele sen suçu başkalarına atıp da kendini hiç kandırma!

Edit #2: Konuyla ilgili, sevdiğimiz abimiz Haşmet Babaoğlu'nun yazısı.

Edit #3: Okan Bayülgen programında bir özür(!) mektubu okumuş, yorumunu size bırakıyorum.