Haziran ayından bu yana gitmek isteyip de gidemediğim sergiye sonunda bugün gitme fırsatını yakaladım. Öncelikle şunu söyliim: Saatler nasıl geçti anlamadım! Sergiyi gezmeye başladığınız 5. katta asansörden iner inmez sizi büyük bir sürpriz bekliyor şimdiden söyliim. Favorilerim:
1) 4. katta, İsveçli sanatçı Christian Partos'un, annesinin portresini yansıyan ışığın yoğunluğunda değişmelere yol açmaya yetecek kadar eğimli gerçek mikro aynalarla pikselleştirdiği çalışma.
2) 2. katta, 3 farklı sanatçının ortak ondulation (su ve ışık medyalarını kullanan imgeler yaratmak için sesi kullanan, zaman temelli bir heykel enstalasyonu) çalışması. Ben hayatımda böyle bir şey görmedim! Sırf bu eser için dahi gidip görmeniz lazım. Kat görevlisine eserin periyodunu sordum, bir saat dedi. Vay canına dedim ve bir saat boyunca karşısında kıpırdamadan oturdum. Çıkarken yine sordum: "Daha önce burda bir saat duran olmuş muydu?" Tabii ki de hayır. Yine mi? Nedir bendeki bu anormalite!? Valla başkasını bilmem ama ben karşıma çıkacak hiçbir dalgayı kaçırmak istemedim ve de ne yalan söyliim, uzun zamandır tattığım en huzur dolu ambianstı.
İlginizi çektiyse, 9 Ekim'e kadar, Borusan Müzik Evi'nde ücretsiz gezebilirsiniz sergiyi.
İlgisiz, alakasız: Barış Manço'yu özleyenler ne olur el kaldırsınlar!..
Being: Liverpool
10 yıl önce